Alt Islatma (Enürezis) nedir?

Beş yaşını tamamlamış bir çocuğun gece uykuda yatağını ıslatması, tıp dilinde “enurezis”, halk dilinde ise “yatak ıslatma” olarak adlandırılır.

 

Çocuklarda görülme sıklığı nedir?

Yuvarlak bir ifadeyle 5 yaş civarında %20, 10 yaş civarında %5 ve erişkin çağda % 0.5-1 oranında görüldüğü söylenebilir. Yani sıklığı yaşla birlikte azalmaktadır. Erkek çocuklarda kızlara nazaran daha sık görülmektedir.

 

Enürezise ait altta yatan nedenler nelerdir? 

  • Anne veya baba da yahut her ikisinde de çocukluk çağında alt ıslatma olması
  • Merkezi sinir sisteminde olgunlaşmanın gecikmesi sonucu, uykuda idrar kesesi kasılmalarının baskılanamaması
  • Özellikle derin uykuya dalan ve uyanmakta güçlük çeken çocukların idrar keseleri dolmasına rağmen uyanamaması
  • Normal bireylerde gece boyunca böbreklerden idrar yapımını azaltan bir hormonun (ADH), alt ıslatan çocuklarda yetersiz salgılanıp, uyku sırasındaki idrar üretim miktarının artması
  • Sınırlı bir kısım olguda ise psikolojik faktörler.

Genel olarak yatak ıslatan çocuklarda %70 oranında bir genetik (irsi) yatkınlık söz konusudur. Beraberinde ise; ADH hormonunun (beyinden salgılanan bir madde) görece eksikliği nedeniyle böbreklerin gece boyunca çok idrar üretmesi, uyanma bozukluğu, uyku sırasında idrar torbası kapasitesinin yetersizliği ve aşırı kasılmalar yapması gibi fonksiyonel sebeplerden biri veya birkaçı bulunabilir.

 

Alt Islatmada Sorun Psikolojik mi?

Alt ıslatamada sorun genelde psikolojik olarak düşünülür. Aslında bu yanlış bir inanıştır. Psikolojik sorunlar alt ıslatmanın sebebi değil sonucudur.

 

Alt ıslatmada psikoloji sorunlar sebep değil alt ıslatmanın sonuçtur.

 

Alt Islatma Sorunu Olan Çocuklarda Altta Yatan Başka Sorunlar Ne Olabilir?

Yatak ıslatmanın nadir görülen diğer sebepleri arasında; kronik bademcik iltihabı veya geniz etine bağlı üst solunum yolu tıkanıklığı, alerji, parazitler, kronik kabızlık ve idrar yolu iltihapları sayılabilir.

 

Gece Alt Islatma Sorunu Olan Çocuklarda Hangi Psikolojik Problemler Görülebilir?

Enurezis zamanında tedavi edilmeyip, çocuğun bu olayı dert etmeye başlamasından sonraya bırakılırsa, özgüven kaybı, benlik saygısında azalma, içine kapanma, sosyal izolasyon, başarıda düşüş, depresif eğilimler, suçluluk duygusu gibi oldukça ciddi psikososyal sorunlar ortaya çıkabilir.
Çocuk, birçok akranının yaptığı gibi arkadaşlarında kalmak, kampa veya okul gezisine gitmek, akrabalarda yatmak ister ama korkusundan ve utancından bunları yapamaz. Giderek yatak ıslatma bir fobiye dönüşebilir.

 

Alt Islatma Problemi Olan Çocuklar Hangi Bölüme Başvurmalı?

Beş yaşını doldurmasına rağmen çocuk hala gece yatağını ıslatıyorsa ve bu durum çocukta veya ailesinde bir sorun oluşturuyorsa teşhis ve tedavi amacıyla öncelikle çocuk cerrahisi uzmanına başvurulmalıdır. Bu çocuklara yönelik;

  • Ayrıntılı bir hastalık öyküsü alınıp sorgulama yapılmalı
  • İşeme-dışkılama çizelgesi tutulmalı
  • Genişletilmiş fiziksel muayene yapılmalı
  • Tam idrar tahlili ve üriner sistem ultrasonografisi yapılmalıdır.

Bu basamaklardan sonra, hastalığın “saf gece yatak ıslatma” problemi olduğuna karar verilirse, tedavi aşamasına geçilir. Eğer sorunun daha kompleks ve etraflı bir problem olduğuna karar verilirse, ileri tanı yöntemlerine başvurularak daha ayrıntılı tetkikler uygulanır.

Enurezis tedavisinde ilk ve en önemli adım, çocuğun tedaviye motive edilmesidir. Bunu sağlamak için de, çocukla sıcak bir ilişki kurmak, ailenin anlayış ve desteğini sağlamak, problemin çözüleceğine dair güven vermek ve çocuktaki suçluluk duygusunu gidermek gereklidir.

 

Alt Islatma Sorunu Nasıl Tedavi Edilir?

Günümüzde yatak ıslatma eskiye göre daha kolay tedavi edilebilmektedir. Bugüne kadar birçok metodun başarısı iddia edilmişse de, bugün için genellikle

  • Davranış değiştirme tedavisi
  • İlaç tedavisi
  • İkisinin kombinasyonu seçeneklerinden biri uygulanır.

Davranış değiştirme metodunda, ödüllendirme, motivasyon ve beraberinde “alarm tedavisi” dediğimiz yatak ıslatılırken çalarak çocuğu uyandıran bir zil sistemi kullanılır. Ailenin katılımını ve uzun süren ısrarlı bir tedaviyi gerektirir. Herhangi bir zarar ve yan etkisi yoktur.  İlaç tedavisinde, bu çocuklarda eksik olan bir maddeyi yerine koyma amacıyla verilen haplar veya dilaltı tabletleriyle, idrar torbasının çalışmasını değiştiren bazı ilaçlar doktor gözetiminde kullanılabilir. Doğru kullanıldığında, ilaçların çok önemli veya tehlikeli bir yan etkisi yoktur. Dilaltı tabletlerinin avantajı hem kullanım kolaylığı, hem de çok hızla etkinin görülmesidir. Özellikle, çocuğun ev dışında yatacağı durumlarda çok ideal bir seçenek olarak öne çıkar. Bu tür ilaçlarla, yatak ıslatan hastaların yaklaşık üçte ikisi başarıyla tedavi edilebilir.

Yeterli süre ve doğru yöntemle tedavi edilirse, yatak ıslatma, her çocukta değişen bir periyoddan sonra yok olacaktır. Tedavi kesilince hemen nüks ile karşılaşılırsa, ya aynı yöntemle ya da metod değiştirerek bir süre daha tedavi uygulanır. Birkaç aya varan bir müddetle, tedavisiz kuru kalma haline ulaşılırsa, artık bir daha tekrarlama ihtimali yok denecek kadar azdır.

Her hastalıkta olduğu gibi, yatak ıslatma probleminde de, “hastalık yok, hasta var” prensibi uygulanıp, kişiye özgü, zamanında ve aktif bir tedavi yaklaşımıyla kuru geceler ve mutlu bireyler sağlamak mümkün olacaktır.

 

Alt ıslatmayı kısa sürede tedavi edecek mucizevî bir yöntem ya da ilaç yoktur.

 

Motivasyon Tedavisi Nedir?

Motivasyon tedavisinde bir takvim tutulur. Çocuk her sabah kalktığında altını kontrol eder ve takvime işaretlemeler yapar. Kuru katlığı gün sayısı hedeflenen sayıya ulaştığında çocuk ödüllendirilir.

 

Tedavi Sırasında Yapılan Yanlışlar Nelerdir?

Şurası bilinmelidir ki, enurezisi kısa sürede kökünden kazıyacak mucizevî bir tedavi metodu yoktur. İlgi, sabır, anlayış ve tedavi eden doktor ile aile ve çocuk arasındaki kooperasyon başarının püf noktasıdır.

Hiç su içirmemek ve gece rastgele saatlerde çocuğu uyandırmak, hastalığı tedavi etmez, sadece yatağın o gecelerde kuru kalmasını sağlar. Bunun yerine ödüllendirme, teşvik,  motivasyon ile çocuğa destek olup, çok zaman kaybetmeden bir çocuk cerrahisi uzmanına götürmek gerekir.
Yatak ıslatma, ceza ile tedavi edilemez. Tam aksine cezalandırma, ters etki yaratabileceği gibi, çocuğun özgüven ve direncini de kırıp psikolojik sorunlara neden olabilir.

Birçok aile, çocuğun yatağını tembellikten ıslattığına veya psikolojik kökenli olduğuna inanır. Bunlar yanlıştır. Gece, çocukları rastgele saatlerde kaldırıp çişe tutarak hastalığın geçeceği sanılır, bu da yanlıştır. Ayrıca yaygın bir mit de, sünnet, ilk adet görme, askere gitme gibi olaylarla yatak ıslatmanın kesileceği inancıdır.

Enurezisle ilgili halkımızdaki en yaygın yanlış inanç, tedavinin kısırlık yapacağıdır. Hiçbir tedavi metodunun, uzaktan yakından kısırlıkla ilişkisi yoktur. Bu yanlış inanış, birçok çocuğu tedaviden mahrum bırakmaktadır.

 

Alt ıslatma tedavisinde kullanılan ilaçların kısırlık yapma gibi bir yan etkileri yoktur.